Küresel ölçekte dijital kültürün hızla yayılmasıyla birlikte, bireylerin sosyalleşme biçimleri, üretkenlik alışkanlıkları ve mekânsal ihtiyaçları da dönüşmektedir. Bu bağlamda tasarlanan gamer ofis projesi, yeni nesil çalışma anlayışının bir yansıması olarak, bireysel üretkenliği teşvik ederken kolektif deneyimlere alan tanıyan hibrit bir çalışma atmosferi oluşturmayı amaçlamaktadır. Proje, oyun kültürünün dinamik ve etkileşimli doğasından beslenerek, kullanıcılarının yaratıcılık potansiyelini en üst düzeyde destekleyen çağdaş bir iç mekân kurgusu önermektedir.

 

 Tasarım dili, casual-endüstriyel bir üslup üzerinden geliştirilmiştir. Mekânın genelinde brüt beton, metal ve demir yüzeyler; sağlam, ham ve dürüst bir malzeme karakteri oluştururken, renk paletinde tercih edilen nude yeşil, gri, beyaz ve siyah tonları, mekâna dengeli bir kontrast ve sakin bir atmosfer kazandırmıştır. Bu malzeme ve renk birlikteliği, mekanın hem modern hem de enerjik kimliğini destekler niteliktedir.

 

 Yaklaşık 685 m² kullanım alanına sahip proje; 55 m² giriş lobisi, 500 m² ortak çalışma alanı, 20’şer m² büyüklüğünde 4 yönetici ofisi, 35 m² yarı açık toplantı bölümü ve 75 m² teras alanı gibi işlevlerden oluşmaktadır. Kurguda esnek ve geçirgen bir planlama benimsenmiş, sosyalleşme alanları ile çalışma alanları arasındaki sınırlar görsel geçirgenlik ve malzeme bütünlüğüyle dengelenmiştir.

 

 Bu yaklaşımla oluşturulan iç mekân, yalnızca bir ofis işlevi üstlenmekle kalmayıp, aynı zamanda kullanıcılarına dinlenme, paylaşma ve üretme eylemlerini bütünleştiren bir yaşam alanı sunmaktadır.